15 Ekim 1961 tarihinde Demokrat Parti'nin devamı niteliğindeki Adalet Partisi, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi ve Yeni Türkiye Partisi oyların % 62'sini alarak 277 milletvekili çıkardı. Buna karşı Cumhuriyet Halk Partisi 173 milletvekili çıkarabildi.
Bu sonuçlar "Menderes'in seçim zaferi" olarak nitelendirildi ve İnönü güdümünde ki Ordu, bu başarısızlıktan çok rahatsız oldu.
Ordu içinde Milli Birlik Komitesi kadar etkili olmaya başlayan cuntalardan birisi olan Silahlı Kuvvetler Birliği, seçimlerin milli iradeyi tam olarak yansıtmadığını ve yeni bir darbenin gerektiğini savunmaya başladı ve "seçim sonuçlarını feshederek, iktidarı, milletin hakiki ve ehliyetli mümessillerine tevdi edeceğini" beyan eden, "Zabıt Varakası" başlıklı bir ültimatom hazırlayıp zamanın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Cevdet Sunay'a verdiler.
Cevdet Sunay da "Genişletilmiş Komuta Konseyi" adını verdiği ama kanunlarda ve yönetmeliklerde yeri olmayan bir generaller grubunu toplayarak 21 Ekim ültimatomunu daha ılımlı hale getirip parti başkanlarına gönderdi.
22 Ekim'de Milli Birlik Komitesi'nin Ankara kanadından bir cunta da, aynı içerikteki "Mürted Protokolü"nü imzaladı. Fakat Silahlı Kuvvetler Birliği onursal başkanı durumunda bulunan Cevdet Sunay'ın müdahalesiyle protokoller askıya alındı ve siyasi parti liderleriyle pazarlık edilerek uzlaşma yoluna gidildi.